HABER-YORUM / Ahmet Dönmez
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın isteği ile yeni bir parti kuracağı iddiaları ile gündeme gelen eski başbakanlardan Tansu Çiller, kısa bir süre önce DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz ile bir araya geldi. Çiller’in Yeniköy’deki yalısında gerçekleşen görüşmede, eski DYP liderininin tekrar partinin başına geçmesinin konuşuluğu öğrenildi.
İddialara göre bu ziyarette Çiller’le DYP heyeti, bir pazarlık yaptı ve geri dönüş için bir yol haritası çizdi. DYP kulislerinde, Özaçıkgöz’ün koltuğu devretmek için Çiller’den 500 bin dolar istediği konuşuluyor. Gerekçe olarak da “Cebimden harcamalarım oldu,” dediği aktarılıyor. Özaçıkgöz’ün ayrıca Çiller’den milletvekilliği istediği de kulislere yansıyan bilgiler arasında.
Görüşmede, merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in en yakın adamlarından, Eski Isparta Milletvekili Ömer Bilgin de hazır bulundu. Bilgin’in varlığı, Demirel döneminin eski bazı DYP’lilerinin de bu projenin içerisinde olduğu yorumlarını beraberinde getirdi. bu arada Ömer Bilgin, 90’lı yılların en önemli yolsuzluk olaylarından TURBAN skandalının da baş aktörü idi. TURBAN Genel Müdürü iken Özer Çiller‘le birlikte adı yolsuzluk suçlamalarına karışmış ve bundan dolayı yargılanmıştı. O sıradaki tavrı nedeniyle de adı “Pişkin Ömer”e çıkmıştı. Daha da ilginci, Bilgin, 2019 yılında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener‘in danışmanı olmuştu.
Bu arada Çiller’in yalısında verilen fotoğrafın DYP teşkilatlarında hızla yayıldığı ve Çiller’in genel başkan olacağı haberi ile partililerin motive edildiği söyleniyor.
İLK KORAY AYDIN GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Bu tartışma ilk olarak İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın‘ın açıklamaları ile başlamıştı. Aydın, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İYİ Parti oylarını bölmek üzere Çiller’e ‘parti kurma görevi verdiğini’ ileri sürmüştü. Sözcü’den Ruhat Mengi’ye konuşan Aydın, “Böyle bir partiyi kurmak istiyorlar ve bol vaatlerle insanları çekmeye çalışıyorlar. Bu partinin görev alanı, tek hedefi sadece İYİ Parti’dir, yüzde yüz böyledir, bunun şüphesi yok. Tansu Çiller, AK Parti’den oy koparan İYİ Parti’nin oylarını kırmaya çalışmak için Erdoğan tarafından görevlendirilmiş, ‘İYİ Parti’nin bulunduğu yerde ne yapabilirsen kardır’ anlayışıyla iktidar tarafından desteklenen, maddi imkanları iktidar tarafından sağlanan bir proje kişisidir,” demişti.
Önce avukatı aracılığıyla bu iddiaları yalanlayan Çiller, Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi’ye yaptığı açıklamada da, “Ben hakikaten şaşırdım. Çünkü benim bu aşamada siyasi parti kurmak gibi bir kararım yok. Sayın Cumhurbaşkanı ile bu konularda en ufak bir temasım olmamıştır. Aramızda tek bir kelime dahi geçmemiştir. Ben bu haberleri görünce şaşırdım. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da şaşırdığını düşünüyorum,” ifadelerini kullanmıştı.
MAK Danışmanlık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat ise iddiaların doğru olduğunu belirterek, “Eski DYP’li milletvekilleriyle konuştum, bu konuda kesin bilgi veriyorlar. Tansu Çiller Hanımefendi’nin önümüzdeki günlerde parti kurma hazırlığında olduğunu, bu konuda bir çalışma yürüttüklerini, Doğru Yol Partisi’nde siyaset yapmış olan bazı milletvekilleri bana da ifade ettiler. Hatta bunun için il-ilçe teşkilatlarını kurma konusunda gayretleri olduğunu da söylediler. Bazı yerlerde bu konuda gayri resmi olarak şimdilik il-ilçe örgütleri olacak kişileri tespit ettiklerini, Türkiye genelinde sahada çalışmalar yapan eski milletvekilleri olduğunu bizzat bana anlatan birden fazla eski milletvekili oldu,” şeklinde konuşmuştu.
DP GENEL BAŞKANI UYSAL: SATILIK DEĞİLİZ
Gündeme gelen bir diğer iddia, Çiller’in parti kurmak yerine Millet İttifakı içerisinde hareket eden Demokrat Parti’nin (DP) başına geçeceğiydi. DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Bu bilgiyi yalanlayamam ama şu aşamada detay da veremem” demiş ama Çiller’e kapıyı net bir şekilde kapatmıştı: “Demokrat Parti, marabasıyla satılık köy değil”
Burada ‘satılık’ ibaresini kullanması dikkat çeken Uysal, “Muhalefete muhalefet etsin diye operasyonel kiralama yöntemiyle kurdurulmuş siyasi aktörler var,” şeklinde imalı bir ifade de kullanmıştı.
Öte yandan, DYP Genel Başkanlığı sırasında Çiller’e danışmanlık yapan Memduh Bayraktaroğlu da bu iddiayı dile getiriyordu. Son tartışmalar üzerine kendi twitter hesabından şu paylaşımları yaptı: “Erdoğan, Tansu Çiller’e parti kurdurup İYİ Parti’yi parçalayacak dediğimde burun kıvıranlar haber kanallarında üç gündür bunu tartışıyor. Gülümseyerek izliyorum. ‘Tansu Çiller parti kuracak güldür güldür gelecek’ demedim. ‘Erdoğan. Çiller’e parti kurduracak” dedim. Yeni gelen haberler beni haklı çıkardı. Bu kadar basit.”
ÇİLLER BUNU NE KARŞILIĞI YAPIYOR?
Burada akla gelen önemli sorulardan biri, Tansu Çiller’in bunu neden yapacağı.
Başbakanlık, başbakan yardımcılığı, dışişleri bakanlığı ve ekonomi bakanlığı yapmış ve 75 yaşına gelmiş bir ismin neden bu saatten sonra Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bir tabela partisinin başına geçmek isteyeceği merak konusu.
DYP şu anda bir tabela partisi, çünkü, 2007 yılında ANAP’la DYP, Demokrat Parti ismi altında birleşirken Doğru Yol Partisi’nin isim hakkını almayı unutmuşlardı. Bu boşluktan yararlanan birileri de DYP’yi yeniden kurmuştu ama siyasi arenada hiçbir karşılığı yoktu.
Yani, Tansu Çiller’in genel başkanlığını yaptığı DYP değildi artık.
Çiller’in yeniden bu partinin liderliğini neyin karşılığında alacağı önemli bir soru.
Bunun için biraz hafıza tazelemek yararlı olabilir.
Özellikle 15 Temmuz’un ardından Tansu Çiller’in Saray’la yakınlaşması dikkat çekiyordu. Çiller, 24 Haziran 2018 seçimlerinden 1 hafta önce yapılan Cumhur İttifakı Yenikapı mitingine katılmıştı. Burada gazetecilere bir açıklama yapan Çiller, “Milli şuur için buradayım,” demişti.
Çiller, 1 yıl sonra yine Yenikapı’da yapılan yerel seçim mitingine de katılmıştı. Mehmet Ağar’la birlikte alana gelen Çiller, burada Tayyip Erdoğan’la kısa bir görüşme yapmıştı.
KILIÇDAROĞLU: ÇİLLER BİR MENFAATİ OLMADAN ASLA ORAYA GİTMEZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çiller’in AKP mitingine katılmasını eleştirirken çarpıcı ifadeler kullanmıştı. Konuyla ilgili sorular üzerine bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Çiller’in Erdoğan’a verdiği destek için şu yorumu yapmıştı: “Neden destek veriyor bilmiyorum ama önümüzdeki günlerde görürüz. Tansu Hanım’ın Amerika’da dünya kadar mal varlıkları var. Bunların hepsinin sorgulanması lazım. Kesinlikle rızaya dayalı birliktelikler değil bunlar. Hele hele o gelenekten gelen birinin, Tansu Hanım gibi dünyalığını Türkiye’de değil de Amerika’da edinen birisinin herhalde kalkıp da belli bir menfaati sağlamadan, belli bir çıkarı sağlamadan oraya gideceğini hiç düşünmüyorum.”
Kılıçdaroğlu açıkça Çiller’in belli bir menfaat karşılığı Erdoğan’la yan yana geldiğine işaret ediyordu.
Oğullarına verilecek ihaleler ya da geçmişten bugüne ailenin karıştığı bazı suçların üzerinin örtülmesi karşılığında Tansu Çiller’in rahatlıkla Saray’ın yanında hizalanacağını düşününler az değil.
Yani Erdoğan’ın bir yandan havuç, bir yandan da sopa göstererek Eski Başbakan’ı yanına çekmiş olabilir.
Bu arada Tansu Çiller de sık sık Saray’da ve Erdoğan’ın yanında görüntü vermekten geri durmadı. 2019 yılında Saray’da verilen 30 Ağustos Resepsiyonu’na eşi Özer Çiller’le birlikte katılmış ve Erdoğan çifti tarafından kapıda karşılanmışlardı.
Sonrasında sık sık Çiller’in Cumhurbaşkanı Yardımcısı veya bakan olacağı yönünde iddialar ortaya atılmıştı.
ÇİLLER’İN OĞLUNA YAPILAN İMAR KIYAĞI
Bu çerçevede akla gelen bir diğer örnek de Tansu Çiller’in oğlu Berk Çiller’in yönetiminde olduğu şirkete yapılan imar kıyağı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2020 yılında İstanbul Kilyos’ta SİT alanında bulunan 30 bin metrekarelik bir arazinin imarını değiştirip inşaat hakkını 5 kat artırmıştı. Arazinin sahibi Marsan Marmara Holding A.Ş. isimli bir şirketti ve yönetim kurulu üyeleri arasında Berk Çiller vardı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise bu kararı yargıya taşımış ve geçtiğimiz ay mahkeme bu kararı iptal etmişti.
Öte yandan Berk Çiller’in 2018 yılında enerji sektörüne giriş yapması ve güneş enerjisi sektörüne yaklaşık 500 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı hedefledikleri açıklamaları da medyaya yansımıştı.
Kılıçdaroğlu’nun, “Tansu Hanım’ın belli bir menfaati sağlamadan, belli bir çıkarı sağlamadan oraya gideceğini hiç düşünmüyorum,” açıklaması, Gültekin Uysal’ın “Biz satılık değiliz,” göndermesi ve Koray Aydın’ın, “Çiller, iktidar tarafından desteklenen, maddi imkanları iktidar tarafından sağlanan bir proje kişisidir,” açıklaması bir arada düşünüldüğünde ortaya belli bir fotoğraf çıkıyor.
DYP heyeti ile yalıda yapılan son pazarlık ve Çetin Özaçıkgöz’ün kendisinden 500 bir dolar talep ettiği iddiası da bu fotoğrafta önemli bir yere oturuyor.
PEKİ ERDOĞAN’IN AMACI NE?
Erdoğan’ın en önemli siyasi yeteneklerinden birisi, satın almaksa bir diğeri de muhaliflerini bölerek birbirine düşürmek. Yıllardır bunu başarı ile uyguluyor. En son Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül’ün partilerinin de Erdoğan’ın verdiği maddi destekle kurulduğu iddiaları ile beraber düşünülecek olursa, AKP liderinin muhalefeti parçalamak için elinden geleni yaptığı görülecektir.
Burada amaç, yüzde 50 artı 1’i bulabilmek. Anketlerde üstünlüğü Millet İttifakı’na kaptırdığı görülen Erdoğan’ın hedefindeki en önemli parti, İYİ Parti. Çünkü bu parti giderek merkeze oturuyor ve oylarını artırıyor. Bir sağ parti olarak, Cumhur İttifakı’nın karşısındaki en önemli çekim merkezi olarak görülüyor.
Tansu Çiller, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in eski genel başkanı. Akşener’i 1996-97 yıllarında İçişleri Bakanı yapan kişiydi.
Tayyip Erdoğan, devletçi, milliyetçi, sağ görüşleri ile bilinen Tansu Çiller’in Akşener’in tabanından oy alabileceğini hesaplıyor olabilir. Burada çok büyük kopuşlar ve kitlesel yer değiştirmeler olması gerekmiyor. Konuyla ilgili görüştüğüm eski bir DYP’li siyasetçinin şu yorumu gerçekçi: “Gelinen noktada 10 bin oyun bile hesabını yapan Erdoğan‘Öyle ya da böyle Anadolu’da ‘Tansu’ya’ oy verecek 40-50 bin yaşlı kalmıştır herhalde’ diye düşünüyor olabilir.”
